Gökçeada, 289.5 kilometrekarelik yüz ölçümü ve 95 kilometrelik sahil uzunluğuyla Türkiye’nin en büyük adası olma özelliğini taşımaktadır. Adanın doğusundan batısına 29.5 kilometre, kuzey güney yönünde ise 13 kilometre uzunluğu bulunmaktadır.
Çanakkale Boğazı’nın batısında konumlanan Gökçeada, küçük kardeşi Bozcaada ile birlikte Ege Denizi’nde bulunan iki adamızdan biridir. Boğazın güvenliği konusunda oldukça önemli bir stratejik konumda bulunan Gökçeada, tüm Ege denizindeki adalar gibi volkanik bir zemine sahiptir. Doğusunda Limni, Kuzeyinde ise Samotraki Adası bulunmaktadır.
Volkanik bir zemine oturması sebebiyle oldukça engebeli bir yeryüzü şekline sahip Gökçeada, tarıma elverişli topraklar açısından zengin olsa da düzlüklerin az bir yüzölçümüne sahip olması tarımı etkilemektedir. Gökçeada’nın en yüksek noktası olan Doruk Tepesi 673 metre yüksekliğe sahiptir.
Gökçeada için yapılan çevre incelemeleri ve araştırmaları sonucunda kara ve deniz yaşamı açısından ön fauna ve flora açısından envanter çıkarılmıştır. Çalışmayı yapan Türk Deniz Araştırmaları Vakfı kısa adıyla TÜDAV, Gökçeada çevresinde 180 tür deniz canlısı yaşadığını tescillemiştir. Gökçeada’nın denize girilebilen plajları adanın geneli itibariyle güneyde konumlanmıştır. Gökçeada’nın kuzeyindeki deniz canlıları çeşitliliği daha fazladır. 1999 yılında Gökçeada’nın kuzey kıyılarında Yıldız Koyu’ndan Kuzu Limanı’na kadar olan bölümü Türkiye’nin ilk sualtı parkı ilan edilmiştir. Bu bölgede her türlü avcılık faaliyeti yasak tutularak bölgede yaşayan türlerin devamlılığı amaçlanmıştır. Bu bölge sadece araştırmacılara açık tutulmaktadır.
Adanın Jeolojik Özellikleri
Ada, tıpkı diğer Ege adaları gibi genç jeolojik dönemde oluşmuş kayaçlardan oluşmaktadır. Genç jeolojik kayaçlar, rüzgar, yağmur ve depremlerin etkisiyle benzersiz şekillerde adanın hemen her noktasında sizi karşılamaktadır.
Gökçeada, Kuzey Ege’de bulunan dalma-batma zonunda bulunmaktadır. Bu sebeple her yıl Edirne-Enez hattına doğru biraz daha yaklaşmakta ve yükselirken Trakya zonunu altına almaktadır. Adanın kuzeyindeki yer şekillerinin denize doğru yükseliyor görünümde olması bu sebepten ileri gelmektedir. Kaleköy, Kaşkaval Burnu’nda bulunan Peynir Kayalıkları ve Yıldız Koyu’ndaki kayaç şekilleri de bu dalma batma zonundaki hareketlilikten ileri gelmektedir.

Gökçeada ile kuzey komşusu Samotraki Adası arasında Kuzey Anadolu Fay hattının devamı bulunmaktadır. Bu fay oldukça etkin ve aktif olmakla birlikte büyüklüğü 7.4’ü bulabilen depremler üretmektedir. Ayrıca bu bölüm Ege Denizi’nin en derin noktasını oluşturmakta, derinliğin 1 kilometrenin üzerine çıktığı bölümler olduğu bilinmektedir.
Jeolojik olarak farklı kayaç türlerine ev sahipliği yapan Gökçeada’da granit, demir ve özellikle mimaride kullanılan kayrak taşı bulunmaktadır. Son yıllarda Gökçeada için altın arama çalışmaları için çeşitli girişimler yapılmış olsa da ada halkı, Gökçeada Belediyesi ve sivil toplum örgütlerinin kararlı mücadelesi bu girişimleri düşünce aşamasında engellemeyi başarmıştır.
Su Kaynakları
Gökçeada, dünya üzerinde içme suyu kaynakları kendi ihtiyaçlarına karşılamaya yeten ender adalardan biridir. Tatlı su kaynakları açısından karşılaştırıldığında Ege Denizi üzerinde bulunan adalar içerisinde birinci, tüm dünyada ise 4. Sırada yer almaktadır. Zeytinli Baraj göleti haricinde 4 adet gölet daha bulunan Gökçeada, tatlı suyunu hem içme hem de sulamada kullanabilmektedir. Zeytinli Barajı, küçük bir bent şeklinde yapılmış olsa da adanın içme suyunun büyük bir bölümünü karşılamaktadır.

Gökçeada’nın genelinde kolay elde edilebilir olan içilebilir nitelikli su kaynakları adanın dört bir yanında bulunmaktadır. Tüm bu kaynaklar içerisinde en nitelikli su Tepeköy’de bulunmaktadır. Ayrıca kuzeyde bulunan Marmaros’ta bir adet şelaleden de tatlı su akmaktadır.
TUZ GÖLÜ (LAGÜNÜ)
Gökçeada, zengin tabii kaynaklara sahip mükemmel bir ada. Adanın kuzeybatısında bulunan Kefaloz’da bir de lagün bulunuyor. Tuz Gölü olarak daha önceki yıllarda kullanılan bu lagün, denizin buharlaşıp karada tekrar yoğunlaşmasıyla oluşmuştur ve göçmen kuşların göç yolları üzerinde bulunması sebebiyle doğal yaşam açısından oldukça önemlidir.

Tuz Gölü, bataklık bölgeleri haricinde 1 metre derinliğe sahip olmakla birlikte, 1 kilometrelik genişliğe sahiptir. En önemli canlı türü yaz aylarında gelen göçmen kuşlar olmakla birlikte pek çok kuş gözlemcisi yaz aylarında adaya gelen flamingoları izlemek için adaya gelmektedir.
Flamingo haricinde suna, angıt, keklik, çeşitli ördek türleri, kumkuşu türleri, martılar ve yağmurcun türleri de Tuz Gölü’nün ev sahipliğinde zengin bir kuş hayatı sürüyor.
Su kuşları açısından oldukça önemli besin kaynaklarına sahip Tuz Gölü, bu sayede bölgenin canlı kalmasını da sağlayan, aynı zamanda bu bölgede bir yükseltinin oluşmaması sebebiyle rüzgar sporlarına da imkan sağlamaktadır.
Bitki Örtüsü
Gökçeada, genel olarak çorak topraklara sahip olmasına karşılık zaman içerisinde meydana gelen yangınlar sebebiyle yeterli ağaçlandırma yapılamaması, yangınlara yeterli müdahale edilememesi ve salma hayvancılık gibi etkenlerle ağaçlandırılamamıştır. Ancak buna karşılık verimli toprak yapısı nedeniyle her türlü bitki yetiştirilebilmektedir.
Adanın genel coğrafi özelliği orman, maki ve elbette zeytinliklerdir. Genel olarak geven olarak tabir edilen dikenli bitki örtüsü kaplamaktadır. Marmaros bölgesi gibi adanın yerleşime kapalı kuzey bölümlerinde yaygın Kızılçam ormanları bulunmaktadır.

Adanın en önemli tarım ürünleri arasında yer alan zeytinlikler, 7150 dönüm ile toplamda 30 bin dönüm tarım arazisi içerisinde ilk sırayı almaktadır. Her yıl yüksek kaliteli zeytinyağı alınan Gökçeada’da halk, zeytin toplama zamanında büyük bir özenle zeytin toplamaya gitmektedir. Adanın hemen her yerinde görebileceğiniz zeytinler o kadar yaşlıdır ki belki de yanınızda gördüğünüz ağaç 300-400 yıla şahitlik etmiş olabilir!
Tarım alanları verimli olan her yerde üreticilerin girişimde bulunduğu Gökçeada’da mısır, ayçiçeği, sebze ve meyve haricinde Meşe, Kızılçam, Badem, Ceviz, böğürtlen, ıhlamur, nar, ada çayı, karadut gibi ağaçlar da yabani olarak kendiliğinden yetişmektedir.
İklim
Gökçeada’da her dönemde farklı iklim tipleri yaşanabilmekte, aynı gün içerisinde çok büyük sıcaklık ve rüzgar değişimleri yaşanabilmektedir. Genel olarak adanın kuzey kesiminde karasal iklim, güney kesimlerinde ise Akdeniz ikliminin özellikleri görülmektedir. Sert geçen kış aylarında poyraz, yaz aylarında ise lodosa çok dikkat etmek gerekli. Özellikle lodos fırtınalarının sıklıkla görülebildiği Gökçeada’da ulaşımı en çok etkileyen rüzgar lodostur. Lodos fırtınaları adadaki hayatı durma noktasına getirmekle birlikte saatte 110 kilometreyi bulabilen sert fırtınalar görülebilmektedir.
Yılın hemen hemen 320 gününü tamamen rüzgarlı geçiren Gökçeada’da en önemli yatırım beklenen sektör rüzgar ve su sporları olarak dikkati çekmektedir. Ülkemizin en önemli rüzgar sporları noktaları arasında gösterilen Gökçeada, her yıl binlerce yabancı sporcu turiste ev sahipliği yapmaktadır.